Blog

Beat Kuşağı Yazarları, Kitapları ve Leylâ’ya Mektuplar’a Yansımaları | Kerouac ve Bukowski Etkisi

Beat Kuşağı Yazarları, Kitapları ve Leylâ'ya Mektuplar'a Yansımaları

Bir tür isyanın adı, tanımı Beat Kuşağı yazarları kimlerdir, kitapları nelerdir, hangi kitaplar önerilebilir; dahası, Beat Kuşağı edebiyat özellikleri için neler söylenebilir ve fazlası. Neyin fazlası? Elbette özellikle edebiyatta Beat Kuşağı hakkında bilgi arayanlar için aradıklarından bir “Leylâ” kadar fazlası!

Nedir bu “Leylâ”, kimdir, Beat’le ilgisi nedir diyorsanız…

Evet, birazdan bu konuya da geleceğiz ama önce…

Beat Kuşağı nedir?

Ne söylemiştik biraz yukarıda, makalenin başlangıcında; bir isyandır Beat. Peki, neyin isyanıdır, ne isyanıdır? Edebiyatta Beat Kuşağı hangi yıllar kendini göstermiştir? Yine edebiyatta Beat Kuşağı anlamı nedir? Kısacası, Beat Kuşağı kesinlikle bilinmesi gerekenler nelerdir, bir bakalım mı?

Ama sırasıyla…

Önce, evet…

Temelleri 29 Bunalımı’nın (hani hemen her konuda olduğu gibi Amerika’ya dayanan meşhur ekonomik buhran) hemen sonrasına dayanan, 50’li, 60’lı yıllarda iyiden iyiye yaygınlaşıp geniş bir kitle, bir söylev alanı bulan, en etkin izlerine edebiyatta rastladığımız… Cümle uzayıp gidecek.

Biraz daha basitleştirirsek; yerleşik toplum değerlerine bir başkaldırıdır, Beat hareketi.

Nedir bu yerleşik toplum değerleri? Beat Kuşağı edebiyat hikâyeleri nereden ya da neden feyz alır, Beat Kuşağı görevi (kendilerine biçtikleri görevdir bu) nerede başlayıp nerede biter/bitmez!

Toplumları sınıflara bölmek kolaydır. Hani işçi (proleter demek daha bir ağdalı gibi!) ya da kent soylu (yine ağdalı konuşup burjuva diyelim!) olarak bölümlenebilen o iyi bildiğimiz Marksist tanımlamalar, sınıflandırmalar… Beat’in bununla ne ilgisi mi var? Aslında doğrudan bir ilintisi yoktur deyip geçiştirebiliriz fakat Beat nedir, ne değildir, bunları konuşuyorsak, bakış açımızı biraz genişleterek özgünleştirebiliriz.

Toparlayalım: Beat öncüleri, yandaşları (hadi bir de yancıları diyelim), hep bahsedilen, örneğin Fitzgerald’ın Muhteşem Gatsby kitabında ve bir çırpıda sayılabilecek nice eserlerde yerilen “Amerikan rüyası”na, rahat/refah/uymacı/konformist yaşam anlayışına başkaldırırlar. Bu başkaldırı topla, tüfekle olmaz elbette. Neyle olur? Fikirle, özellikle edebiyatta yaşam bulan sanatla, felsefi anlayışla olur. Beat Kuşağı edebiyat araştırmaları bunun böyle olduğunu göstermiştir, incelemiştir, değerlendirmiştir.

Bu kadar kolay ve anlaşılabilir bir açıklamayı yapmak için Marksizm’den, burjuvaziden falan girip Fitzgerald’tan çıkmaya gerek var mıydı?

Cevap: Bakış açımıza göre değişir!

Beat kuşağı ne yapar dedik ya; isyan eder! Neye isyan eder? Tasasız, belki doğru dürüst çalışmadan nasıl bu kadar rahat ve özgür yaşayabildiklerine akıl sır erdiremedikleri, yanlarında değilse elbet karşılarında olacakları topluma/toplumsal sınıfa isyan eder.

E bunun “Leylâ” ile ne ilgisi var?

Geleceğiz.

Sonuç olarak, Beat Kuşağı ne demek diyenler için iyi kötü bir yanıt verebildiğimizi ummaktan öte sanıyorum.

Beat bir isyan olduğu kadar yoldur da; “yol”. Yol, Beat için, hadi biraz abartalım, kutsiyete varan simgesel bir anlam ve önem ifade eder. Zaten bu yüzden değil midir Jack Kerouac’ın o meşhur kitabının adının “Yolda” olması. Ona da kitap önerileri başlığımızda geleceğiz.

Yol neden önemlidir Beat’çiler için? Şöyle bir tanım yapılıyor edebiyat için: “Hareket hâlinde, yani yolda üretilen bir şey!” Böyle midir gerçekten? Olabilir, anlayışlar değişebilir. Doğru her zaman tek olmayabilir.

Beat Kuşağı şairleri, romancılar, kısacası yazarları birer isyancıdırlar belki ama bu isyanı da yolda yaşarlar, yaşatırlar. Yani öyle durduğunuz yerden isyan olmaz; illâ hareket edeceksiniz!

Alay ediyor değiliz. Yol bir motiftir, yol bir simgedir, felsefedir, edebiyat/sanat akımıdır, yol başkaldırıdır. Diyeceğimiz; yol, yalnızca yol değildir; arayışın ta kendisidir. Yol bir hedef de değildir, araçtır. Neye araçtır? İşte, başka türlü bir dünyaya ulaşmaya! Beat Kuşağı görevleri arasında öncelikle bunu, yani arayışı göstermiyor muyuz? Kimilerine göre bir anlam arayışıdır bu, kimilerine göre anlamsızlık arayışı ama arayıştır işte. Karışık bir felsefe. Felsefe demişken; Beat’in felsefi özünü Zen’in oluşturduğunu da belirtelim.

Beat’çiler (Beatnikler de diyoruz sanırım) bireyin özgürlüğünün kısıtlanarak bir üretim aracı (mekanik anlamda) hâline getirilmesini eleştirirler; işte girişi Marksizm’den, çıkışı kapitalizmden/komünizmden yapmamız biraz da bundandır.

İnsanlığın özgürlüğünü istediler, Beat’çiler; bunu istemeyen herhalde yoktur.

Yerleşik düzeni küçüksediler. (Ekonomik sebeplerle yerleşik bir düzen kuramamaları, Büyük Bunalım dolayısıyla mevsimlik, günübirlik işçiler olarak çalışmak zorunda kalmaları mı bunu dayattı acaba?)

Amaçsızlığı amaç belirlediler. (Bu başıboşluk Tutunamayanlar’ın Turgut’unda da az çok göze çarpardı; uzun tren yolculukları yapardı Beatnikler gibi. O da Beat’çilerden mi etkilendi acaba, dostu Selim’in intiharı bir yana diye soruyor insan bazen kendine!)

Beat kuşağı edebiyat özellikleri nedir, felsefi ya da içtimai ya da iktisadi esinleri ne değildir derken işin içinden çıkamayacağız gibi hissettim birden!

(İçtimai, iktisadi deyip de Parodi’yi hatırlamamak olmaz. Bilenler zaten bileceklerdir; bilmeyenler için de BURADAN ilgili yazımıza yönlendirelim öğrensinler nedir bu Parodi! Devam…)

Son olarak, yani Beat Kuşağı hikâyesi diyebileceğimiz bu başlıkta, Beat’in felsefi özünün Dostoyevki başta olmak üzere (Kerouac’ın Yolda’sında da Dostiyovski diye geçer) Camus, Kafka, Sartre gibi yazarlara; Nietzsche, Heidegger gibi düşünürlere dayanan varoluşçuluk olduğunu söyleyebiliriz, hatta söylemeliyiz.

Bu varoluşçu anlayış, dünya düşününe ve yazınıza yabancılaşma, özgürleşme, öz sorunu, bulantı gibi kavramları getirmiştir.

Varoluşçuluk, diğer adıyla egzistansiyalizm demişken de çok önemli, ayrıntılı, bir anlamda bitimsiz yazımızı önermemek ve sizleri BURADAN yönlendirmemek olmaz.

Bu alt başlığı bitirirken, Beat Kuşağı kelime anlamı (Beat kelime anlamı diyelim) nedir, nereden gelir, kısaca bu konuya da değinelim.

Beat kelimesinin Türkçe anlamı, karşılığı; öncelikle “yorgun”, ikincil olaraksa “kutsanmış” olarak ifade edilebilir. Beat Kuşağı kökeni, kökleri incelenirse, Beat Kuşağı ne zaman ve hangi şartlarda çıktı diye şöyle bir değerlendirilirse, Büyük Bunalım’la başlayan sürecin yarattığı insanların kendisini yorgun, bir açıdan da kutsanmış olarak tanımlamaları anlaşılabilir bir durum gibi.

Beat isim babasının da Kerouac olduğunu söylemeye gerek var mı, var!

Doğaçlama yazıma önem veren Beat akımı, ki bu yazım tekniğine Kerouac’ın Yolda’sında biraz daha ayrıntılı bakacağız, toplumun değer yargılarına ilk ve üstünkörü bakışta aykırı görünebilecek uyuşturucu, tutku, açık cinsellik gibi konuları ait olmama/özgür olma anlayışı doğrultusunda, aykırı bir duruşla işler.

Zaten bu anlayıştan, tavırdandır ki Beat Kuşağı hippiler için etkisi altına girebilecekleri, benimseyebilecekleri bir çatıdır. Beat Kuşağı ve hippi hareketi eylemsel açıdan farklılıklar gösterse de söylemsel açıdan benzeşiktirler demek, üstünkörü bir bakışla yanlış olmaz.

68 Kuşağı olarak tanımlanan kitlenin tuttuğu saf da (yine üstünkörü bir bakışla) bir anlamda aynı saftır; muhalif, isyankâr ve özgürlükçü.

Giriş bile düşündüğümden çok daha uzun oldu; buraya kadar gelen, gelemeyen varsa af buyursunlar. Edebiyatta Beat Kuşağı ne zaman hissettirdi kendini, edebiyatta Beat Kuşağı konusu neydi, ne değildi, anlattık gibi.

Şimdi de…

Evet, Beat Kuşağı yazarları diyelim…

Beat Kuşağı yazarları kimlerdir?

Gelgelelim, Beat Kuşağı isimleri kimlerdir, kimler bu akıma öncülük etmiştir, Beat kuşağı listesi (yazar listesinden bahsediyoruz elbette) yaparsak kimler dâhil edilebilir konusuna.

Başlayalım mı?

Evet, işte Beat Kuşağı yazarları…

Bir spor takımı kadrosu gibi olsun istemeyiz ama!…

Jack Kerouac (Beat’in isim babası, kurucusu, öncüsü, her şeyi)

Allen Ginsberg (Uluma şiiriyle Beat manifestosu kabul edilen eseri ortaya koyan, Kerouac’ın yakın arkadaşı olan yazar/şair)

William Burroughs (Kerouac’ın bir diğer yakın dostu)

Neal Cassady (Kerouac’ın en yakın dostu, Beat kuşağının oluşumuna dolaylı olarak aracılık eden isim)

Bir ara madde girelim: Tüm isimler Kerouac’a olan mesafelerine göre belirlenmiş gibi bir kanı oluşmasın.

Charles Bukowski (Beat kuşağının gerçek efsanesi)

John Fante (Bukowski’nin edebi açıdan etkilendiği, esinlendiği yazar)

Kaç etti, 6.

Yeterli.

Listeyi burada bitirebiliriz. Beat Kuşağı edebiyat eserleri genel olarak bu isimler çevresinde dönmüş, bu isimlerin imzasıyla yayımlanmıştır.

Beat Kuşağı’nın 6 yazar ve şairi hakkında bilgiler verdik. Edebiyat Beat Kuşağı kitap önerileri için de birkaç eser analım hemen.

Beat Kuşağı kitapları hangileridir?

Beat Kuşağı romanları ya da şiirleri, yani Beat’i tanımak isteyenlerin okumayı düşünmekten öte özümsemeleri gereken birkaç esere bakalım mı, bakalım! İşte Beat Kuşağı yazarları ve kitapları:

Yolda (Beat Kuşağı’nın el kitabı kabul edilen bir Kerouac başyapıtı)

Uluma (Beat’in manifestosu olduğunu biraz yukarıda da belirttiğimiz bir Ginsberg şiiri)

Çıplak Şölen (Beat Kuşağı denince yine en çok anılan birkaç eserden biri olan, Burroughs romanı)

Toza Sor (Bir John Fante başyapıtı)

Bu maddeyi terse çevirip önce yazar, sonra kitap mı belirtsek? Ekmek Arası ve Factotum başta olmak üzere tüm Bukowski eserleri diyelim ve…

Ve bitirelim bu alt başlığı da.

Bitirelim çünkü Beat Kuşağı kitap önerileri nelerdir sorumuza yanıt bulduğumuzu kabul edelim ve…

Ve devam edelim.

Beat Kuşağı ve Jack Kerouac

Bir Kerouac’tır Beat Kuşağı diyerek giriş yapalım mı bu bölüme? Beat Kuşağının aykırı yazarı Jack Keroauc… Bir bakalım.

Edebiyat Beat Kuşağı romanları, sözleri hep bu Fransız Kanadalısı yazar üzerine dönmez mi? Onun kitapları anılmaz, Yolda’sı ile yola çıkılmaz, bugün hâlâ karşılık gören bir akımın öncüsü olarak kabul bulmaz mı?

Bulur.

O hâlde önce Kerouac üzerinden yola çıkalım, edebiyat Beat Kuşağı genel özellikleri nelerdir, bir bakalım, sonra Bukowski’ye uğrayıp Beat ile pek bir ilgisi olmayan Leylâ’ya Mektuplar’da son bulalım.

Edebiyatta Beat Kuşağı çalışması yapacak olsak, Kerouac’la başlamak kaçınılmazdır ve doğaldır; bunun sebeplerini konuştuk zaten, tekrara düşmeyelim. Beat Kuşağı için, yeni ve yenilikçi bir akım demek pek doğru olmaz; olmaz çünkü yapısal ve teknik olarak ortaya yeni bir şeyler koymuş değildir.

Peki, bu anlayış neden bu kadar sevildi, edebiyatta Beat Kuşağı özellikleri nelerdi?

İnsan doğasında olan özgürlükçü anlayış, başkaldırı, muhalefet etme güdüsü Beat Kuşağı’nda bir kimlik bulmuştur, bu kimliğin adı konmuştur. Sosyal ve ekonomik etkenler de bunu (nereden baktığınıza bağlı olarak) haklı ve destekler nitelikte oluşmuştur. Hâl böyleyken, edebiyat başka olmak üzere Beat’in müzik gibi sanat dallarında kendisine bir yaşam alanı bulmaması beklenemezdi. Yani, zaten var olan bir akımın daha vücut bulmuş, literatürde kabul olunmuş bir hâlidir, Beat.

Yazım tekniği açısından da bir özelliği, farkı yok mudur Beat’in? Kerouac’a göre vardır. Beat Kuşağı edebiyat akımları içinde en özgürlükçü, en doğaçlama olanıdır ona göre; bunu, Yolda’yı sunuş şeklinden anlayabiliyoruz.

“Yolda” fazla oyalanmadan, kestirmeden gidelim; “Yolda” ne var, ne yok?

Edebi kaygı yok.

Yoğun bir konu örgüsü ya da merak ögesi yok.

Başka ne yok? Yok yok!

Bilinç akışının bir benzeri olan yöntemle, hemen her türlü ayrıntıya yer vermek var.

Neredeyse bitimsiz, bölümsüz, boşluksuz upuzun bir paragraftan oluşan metin var.

Rulo var. Nedir bu rulo? Yazarın alt alta ekleyerek eserini oluşturduğu kâğıtlar bütünü.

Tasasız, sorumsuz, bohem diye tanımlanabilecek yaşam tarzını benimseyen karakterler var.

Tabuları yıkmak, yerleşik düzene karşı çıkmak ve bunları olumlamak var.

O zaman Beat Kuşağı yeraltı kitap önerileri arasında Yolda gösterilebilir mi, Beat Kuşağı yeraltı edebiyatı ilintili konular mıdır? Evet, bu maddelerin bazıları gösteriyor ki Yolda, yeraltı edebiyatının da önemli örneklerinden biri olarak kabul görür. Yani, aslında yeraltı edebiyatı Beat Kuşağı kitapları ile kimlik bulmuş, ete kemiğe bürünerek yolunda daha emin ilerler olmuştur.

Edebiyatta Beat Kuşağı roman örneği deyince akla gelen belki de ilk eser Yolda’ydı, onu da çok derinlemesine olmamakla birlikte yeterli oranda inceledik diyebilir miyiz? Evet, Jack Kerouac Yolda romanı ve Beat Kuşağı ile birlikte incelemesi yapıldı diyebiliriz.

Beat Kuşağı yazarları dedik, kitapları dedik, Kerouac dedik. Sırada ne var? Söz verdiğimiz gibi, tabii ki Bukowski.

Charles Bukowski ve Beat Kuşağı

Hızlı bir adamdı, hızlı yaşamayı severdi Bukowski. Öyleyse biz de bu başlığa hızlı bir giriş yaparak şunu söyleyelim: Bukowski ve Beat Kuşağı ayrılmaz ikilidir, edebiyatta Beat Kuşağı kitap önerileri deyince önce Bukowski gelir.

Evet, Bukowski bir Beat efsanesidir, Beatniklerin en yetkin ismidir, yeraltı edebiyatı Beat Kuşağı romanları, şiirleri onunla gelişim ve ilerleme göstermiştir.

Edebiyat çevrelerince, eleştirmenlerince Bukowski teknik ve yapısal olarak incelemeye değer demeyelim de uygun görülmemiştir pek ama onun ülküsü, ilkesi, felsefesi başkadır; sanatını ne sanat ne halk için yapmıştır. Kitaplarını okuduğunuzda anlıyorsunuz ki Bukowski önce kendisi için yazmıştır. Edebi kaygıları yoktur. Kalemi özgür, zihni pür, sanatı özgündür. (Biraz şairane olsun istedim!)

Beat Kuşağı edebiyat metinleri, kitapları arayanlar, Bukowski ile işe başlayabilirler. Yani, yola Yolda ile çıkmak şart değildir; Bukowski’den nasılsa geçilecektir, geçilmelidir. Bukowski, edebiyat Beat kuşağı roman özelinde şüphesiz ki özel bir isimdir. Üzerinde daha fazla konuşmak da aslında pek gerekli değildir. Gereksizliği, onun mehabetindendir diyelim ve geçelim.

Beat Kuşağı ve yeraltı edebiyatı nedir, dolayısıyla postmodernizmle ilintisine gelip dayanmışken… Romanda Postmodernizm yazımızı mutlaka okuyun.

Edebiyatta Beat Kuşağı nedir dedik, edebiyatta Beat Kuşağı isimleri, kitapları dedik, başka ne dedik? Aslında çok şey söyledik. Bir kitap hacmine değilse de tez çalışması denebilecek içeriğe ulaşmaya az kaldı sanki!

Gelelim, “Leylâ”!

Beat Kuşağı edebiyat önerileri ve incelemeleri deyip de Leylâ’ya Mektuplar’a değinmemek olmaz. Uzatmayalım, başlayalım.

Beat Kuşağı edebiyatı ve Leylâ’ya Mektuplar’a yansımaları

Edebiyatın sapkın çocukları: Beat Kuşağı diyerek, Beat Kuşağı’nın efsanesi, kurucusu: Jack Kerouac ve arkadaşları; daha önemlisi, Bukowski diyerek anlattık da anlattık. Aslında herkes anlattı, biz biraz daha özgünleştirerek derledik ama eksik olan bir şey vardı: “Leylâ”

Edebiyatta Beat Kuşağı ne demek, edebiyatta Beat Kuşağı örnekleri nelerdir, hangi eserlerdir ve neden, diye mi soruyordunuz?

Bir roman (ya da uzun öykü/kısa roman/novella diyelim, ki kitapta da bunun vurgusu yapılır) düşünüyoruz; yol var, yolda olanlar var; arayış var, anlam var, anlamsızlık var; özgürleşme var, esaret var; dahası mı? Dahası, Beatnikler Kerouac, Neal, diğer bazı arkadaşları var; yetmiyor, onlara eşlik edenler var. Kimdir bu edenler? Beat ile alakası olmayan ama hemen her kitapsever için tanıdık bazı eski dostlar, düşmanlar: Humbert Humbert, Gregor Samsa, kendini satır arasında şöyle bir hissettiren Tutunamayanlar’ın Selim Işık’ı, soğuk bir kış gecesi kendisini sokak lambasına asan Nerval ya da ağaca kendilerini asmayı bir türlü başaramayan “Godot’yu bekleyenler”!

Başka kim var? Bu “yol”un olmazsa olmaz yolcusu “Leylâ’ya mektup yazanlar” (artık kaç kişiyse bunlar, yoruma açık) var.

Başka, başka kim değil de ne var peki?

Anlatalım.

Beat bir isyansa, “Leylâ” da bu isyanın başkalaşıp, çeşitlenip edebi kimlik üzerinden yazım ve teknik hatalara, sıkıcılıklara, aynılıklara yönelik hâlidir. Anlatım tekniğine vurgular, basmakalıp betimlemeler birer isyandır ki bu isyanın izlerine 6’da da yer yer rastlanır.

Eh, 6 demişken, “çılgın kitap” 6’ya dair çok ayrıntılı bilgileri, şifreleri bulabileceğiniz yazımıza BURADAN yönlendirme yapmamak olmaz.

Neyse, devam edelim yazıya, dönelim “Leylâ”ya!

Beat Kuşağı edebiyat konuları çeşitlidir, Leylâ’ya Mektuplar da bu çeşitlilikten farklı ve benzersiz bir kesittir. Benzersiz mi! Yok canım, abartıyoruz biraz. Öyle mi? Neden ve nasıl benzersiz olabilir? Burada, bu makalede kısaca da olsa değinmek zor. Bu durumda, BURADAN Leylâ’ya Mektuplar inceleme yazımıza yönlendirelim ve bu sorumluluğu geçiştirelim.

Kısaca toparlamak gerekirse; “Leylâ” yalnızca içerik olarak değil (yolu, yolcusu, isyanı vs.), yapı olarak da (özellikle isyanı yazım ve mantık hatalarına yönlendirmesiyle) Beat’e yaklaşma, hatta bu akımı aşma çabasındadır. Bu açıdan da bir Beat Kuşağı edebiyat denemesi, kitabı olarak gösterilebilir.

Beat Kuşağı ülkeleri olarak da tanımlayabileceğimiz, elbette başta ABD, bu akımla edebiyatta ve aslında sanatta yeni bir soluk arayışında olmuşlardır; görüyoruz ki başarmışlardır da. Türkiye Beat Kuşağı akımı için belirgin örnekler vermiş değilse de yeraltı edebiyatıyla ilişkilendirirsek, kendi kitlesini belli ölçülerde yaratabilmiştir.

Uzun mu uzun, neredeyse kitap hacminde bir makale oldu. Artık bitirelim, sıkıldık! Yeni başlayanlar için Beat Kuşağı kılavuzu oluşturmuş olduk. edebiyatta Beat Kuşağı önerileri isteyenler de Beat Kuşağı yazarları, kitapları kimdir, nedir diyenler de aradıkları, hatta aramadıkları dâhil birçok şeyi bulabildiler bu bitimsiz içeriğimizde.

Ne yapalım, son noktayı koyalım. Önce öğrenciler, sonra merak edenler için faydalı ve keyifli olduğu umuduyla…

Emre KARADAG

Yorum Yap

Yorum göndermek için buraya tıklayın