Blog

Eşkıya Romanları Kalıpları ve Yapısı | Yaşar Kemal İnce Memed İnceleme ve Çözümlemesi

Eşkıya romanları kalıpları ve yapısı, Yaşar Kemal İnce Memed incelemesi
Eşkıya romanları kalıpları ve yapısı

Eşkıya romanları kalıpları ayrıca incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konudur. Ülkemizde eşkıya romanı deyince akla öncelikle İnce Memed serisi gelir elbette.

İnce Memed Yaşar Kemal ‘in şüphesiz ki en bilinen eseridir. Peki, İnce Memed romanı neden bu kadar sevilmiştir?

Gelin, biraz daha yakından inceleyelim.

İnce Memed’den kalın destanlara uzanan bir yoldur Yaşar Kemal

Başka türlü bir gerçekliğin yazarıdır, Yaşar Kemal. Salt gerçekle yetinmeyen, eserlerini mitos ve destan motifleriyle ören, hatta kurguyu yine bunların üzerine işleyen, böyle olunca da kaçınılmazdır ki simgeler/imgeler ile anlatısını süsleyen bir biçemi vardır.

Bu tarafıyla, yani gerçeğin de ötesinde yazmasıyla büyülü gerçekçilik yazarlarından biri olarak da gösterilebilir.

Eserlerinde kullandığı destanlar, efsaneler, mitoslar üçlüsü ile okuyucuyu gerçeklikten uzaklaştırmak değil de gerçeğin ötesindeki başka bir “gerçek” ile, hem de karakterlerinin gözünden, ağzından vererek baş başa bırakmak gayesindedir

İnce Memed efsanesiyle dünya edebiyatında da efsanevi bir yer edindiği söylenebilir Kemal’in.

Peki, alelade bir eşkıyalık öyküsü gibi görünen İnce Memed’i ve yazarı Yaşar Kemal’i diğerlerinden ayıran özellik nedir, bu kitap neden bu kadar sevilir?

Eşkıya romanları kalıpları ve yapısı

Berna Moran’a göre, sorunun bireyselden sınıfsala doğru yönelerek genişlik ve zenginlik kazanması, İnce Memed üzerinde özellikle değerlendirilmesi gereken konulardan biridir.

Eşkıya öykülerinin dört ana bölümden oluştuğu görülür. Bunlar;

1-Kahramanın başkaldırısına neden olan olaylar

2-Kahramanın kendisine ya da sevdiklerinden birine yapılan zulüm

3-Kahramanın dağa çıkarak eşkıya oluşu ve halka yardımı

4-Kahramanın akıbeti

İnce Memed kitabı da bu yapının dışına çıkmış değildir. Yani İnce Memed’in Abdi Ağa’dan gördüğü işkence, keza halkın gördüğü işkence; İnce Memed’in sevdiği kızın elinden alınmaya çalışılması; dağa çıkıp eşkıya oluşu ve nihayet, Abdi Ağa’yı öldürdükten sonra dağa giderek izini kaybettirişi.

Ne var ki diğer kimi eşkıyalık öykülerinden farklı olarak burada öncelikle bir aşk motifinin işlendiğini görüyoruz; aşk motifi, bu tür romanlarda pek kullanılmamıştır. Yanı sıra, İnce Memed’in köyün topraklarını halka dağıtarak ve bunun böyle olması gerektiğine inanarak halkı korumaktan ziyade, sorunu sınıfsal bir boyuta taşımış ve devrimci kimliğe bürünmüştür.

Zaten dikkat edilirse, yine Berna Moran’ın sınıflandırdığı şekliyle söylersek, başkahramanın romanda birkaç ayrı kimlikte karşımıza çıktığını görürüz. Âşıkken bir eşkıyaya, bir eşkıyadan devrimciye, sonra kurtarıcıya ve bir de bakmışsınız, mitolojik bir tanrıya dönüşür. Bu da esere zenginlik katmıştır ve geleneksel eşkıya öykülerinden farkıdır.

Abartılı diliyle, destansı havasıyla, simgeleşen kişi ve olaylarıyla kurmaca yönü ağır basan eserlere imza atmıştır Yaşar Kemal ve özellikle İnce Memed’in çok fazla okunmasının en önemli sebeplerinden biri de budur. Yine İnce Memed serisinin diğer eserlerinin ilk kitap kadar başarılı olamaması da aynı gerçeküstü havanın yakalanamamasından, daha fazla gerçekliğe yönelinmesinden kaynaklanmaktadır.

Sonuç olarak Yaşar Kemal İnce Memed serisi Türk edebiyatının yapı taşlarından biridir. Kısacası, bir destanın adıdır, Yaşar Kemal; İnce Memed’den kalın destanlara uzanan yoldur ve edebiyatıyla nice senelerce yaşam bulması umulur.

Eşkıya romanları kalıpları ve yapısı açısından ayrıntılı bir inceleme gerçekleştirdiğimizi sanıyorum. Farklı yapıda, çağımızı da gözeten yenilikçi eşkıya romanlarını edebiyatımızda neden görmeyelim?

Distopik Kitapların Ayrıntılı Analizi ve Örnekleri